Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1933 Ağustosu’nun 28’inci akşamındayız. Avrupa’nın İçyüzü*, Asya’nın İçyüzü adlı iki eseriyle dünya ölçüsünde bir şöhret kazanmış olan John Guent-her Londra radyosundan dünyaya hitap ediyor. Bu derin görüşlü Amerikalı muharrir harbin kokusunu almıştır. Haftalardır Avrupa’yı baştanbaşa dola-şıyor, her köşeden intiba ve heyecan topluyor, intibalarını da tazesi tazesine radyodan dünyaya duyuruyor.
Sayfa 15 - YKY yayınları haziran 2019Kitabı okudu
Suat Derviş aristokrat bir aileden gelen, burjuva kökenli bir kadındır. Derviş'in kendi sınıfsal kökenleriyle çelişerek devrimci çizgiye yak ı n bir siyasal tutum kazandığını, bu tutumun süreç içerisinde gördükleri ve tanık olduklarıyla birlikte ortaya çıktığını söyleyebilmek mümkündür. Gazete yazılarının büyük bir kısmında görülebileceği üzere, arzu ettiği toplum düze­ ninin bütün yurttaşların eşit ve müref f eh olduğu bir sosyal devlet tasavvuru olduğu anlaşılmaktadır. Derviş'in Sovyetler Birliği'ne yaptığı gezi, onun tasav v urundaki ideal toplumun nasıl olma­ sı gerektiğinin de çerçevesini çizmiştir...
Sayfa 220 - Lİbre 2021Kitabı okudu
Reklam
Türkiye' de yok­sul ana ve babaya yardıma muhtaç süt çocuğuna el uzatan tek bir organizasyon yoktur. Yalnız Darülaceze vardır ki o da sade terk edilmişi anası babası meçhul yavruları koynunda barındırır, o kadar. ( . . . ) Çocuğu korumak, çocuğa bakmak, çocuğu benim -semek, onu yaşatmak ve mes'ut etmek, iyi yetiştirmek, medeni sıfatını takınmak istiyen her cemiyetin ilk vazifesidir" diyerek o bebeğin annesini ve babasını suçlamayı tercih etmez,..
Sayfa 81 - Lİbre 2021Kitabı okudu
"Gazeteciydi, yazardı, aristokrattı, sosyalisti, sevdalıydı, toplum­ cuydu, devrimciydi. Anneliğin eşinden döndürülmüştü. Yok sa­ yıldı, unutturulmak istendi." Derviş'in hem edebiyatta hem de Cumhuriyet tarihindeki bir aydın olarak yeri henüz doğru ve net bir şekilde tahlil edilmeden yapılan bu değerlendirme onunla il­ gili popüler bir ilginin oluşmasını sağlamakla beraber onu daha baştan belirli kalıpların içerisine hapsedebileceğinden dolayı eleştirel bir yorum olarak değerlendirilebilir...
Sayfa 32 - Lİbre 2021Kitabı okudu
Suat Derviş ile ilgili yapılan çalışmalara bak ı ldığında onun en çok edebiyat eleştirmenleri ve feminist araştırmacılar tarafından dikkate alındığı görülmektedir. Yazarlığının ve feminist duruşu­ nun ötesinde uzun yıllar boyunca gazetecilik fa aliyetleri yürüt­ müş ve resmi ideolojinin dışında bir politik çizgiyi takip etmiştir. Dolayısıyla Suat Derviş'in yaşamı pek çok açıdan araştırılmaya ve incelenmeye değer görünmektedir. Ancak onun kendi yaşadığı dönem ve koşullar içerisinde benimsediği düşüncelerden dolayı marjinalleştirilmiş ve merkezden uzak l aştırılmış olması, uzun­ ca bir dönem başta Türk edebiyatı olmak üzere pek çok alanda kendisine yeterli ilginin gösterilmemesine sebep olmuştur...
Sayfa 25 - Lİbre 2021Kitabı okudu
Ecnebî okullarında ya da Avrupa Başkentlerinde okuyan pek çok zeka özürlü; muharrir olmuş, hâle dair çözüm ve çareler öneriyordu. Okuduğu mekteplerin niçin kurulduğunu, hangi amaca hizmet ettiğini, kendisine neden ilgi duyulduğunu bir defa dahi düşünemeyenler; mesailerinin tamamını medeniyet sarayını yıkıp, yerine gece kondular kurmaya adamıştı. Niçin eleştirdiğini ya da neyi önerdiğini bilmeden yazıyor, tartışıyorlardı. Ne var ki tarih şuurundan ve medeniyet bilincinden mahrum bu ameliyeler dikkatle izleniyor, zaman zaman en muteber tasarruflar olarak addediliyordu.
Reklam
Yunanlıların ilk İzmir'i işgal ettikleri gün şehid olan bu genç muharrir. Yunan işgal kumandanının bir emriyle İzmir kordonunun muayyen bir noktasına toplanan Ali Nadir Paşa kolordusu erkan ve ümerası (komutanları), bizzat kolordu kumandanı dahil olduğu halde, mağrur ve müstehzi Yunan kumandanının karşısında saf-beste-i ihtiram (saygıyla saf tutmuş) dururlarken, onların zillet saçan bu hallerini karşılarından seyreden Hasan Tahsin Bey'in yanına sokulan müsellah (silahlı) birkaç Rum palikaryası "Biz seni de biliriz!" diye Hasan Tahsin'i tahkire başlarlar. Kahraman bu genç gazeteci, derhal tabancasını müteaddilere tevcih ederek (saldırganlara yönelterek) birkaçını yaralar ve öldürür ve bu tabanca sesine koşan süngülü Yunan askerlerinin üzerine de bir bomba savurmak suretiyle nihayet şehid düşmüş ve parçalanmıştı.
1547 senesinden beri bilfiil Rusya'nın idaresini elinde tutan Metropolit Makariy zamanın mümtaz şahsiyetlerinden idi. Yüksek kültürlü, zamanın edebiyatının derin alimi, dinî muharrir olan bu zat yüksek kabiliyette devlet ve siyaset adamı idi. İlahiyat, edebiyat ve siyaset alanlarındaki çalışmalarının hepsi, kültür hazinesine kıymetli katkılar yapmıştır. Bütün Rusya Hristiyan papazlarının kongresinin (Sobor) toplanması ve Rus papazlarının Hristiyan evliyası (azizi) olarak ilan edilmesi de onun teşebbüsleriyle meydana gelmiştir. Edebiyat sahasında o eski Rus edebiyat eserlerini "Çet'ih Miney" ismindeki bir ansiklopedide toplamıştır. Pek çok orijinal eserin de müellifi olan Makariy, siyasi sahada "Moskova - Üçüncü Roma'dır" şiarını meydana atarak IV. İvan'a "Çar" unvanını vermiştir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Togan vs Maksudi, Reşit Galip, Günaltay
Barthold’un dersleri de ifade edildikleri yerin, 1925-1926 SSCB’sinin bazı ideolojik izlerini taşısalar da (Göktürkler toplumuna sınıf mücadelesi merceğinden bakılmaktadır), bu sentezde Türklerin geçmişi hakkında belirsiz kalmış noktaları sergileyerek araştırma ufukları açan, temkinli, bilimsel bir görüş ortaya konmaktadır. Kemalist bilimciler bu
Sayfa 47 - Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın vefatının 1962 olduğu düşünüldüğünde Türk siyasetinde safların netleşmesine ve sağda ve solda fraksiyon çeşitlenmesinin yaşanmasına büyük oranda şahıtlik etmediği söylenebilir. Sağcılardan da solculardan da uzak olduğunu günlüklerinden ifade etmiştir: Sağcı olmak çok güç hatta imkânsız. Evvelâ memleketimde en cahil
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.